YÖRÜK PARKI
Yörük Parkı, Kemer Marina ile Ay Işığı Plajı arasında
kalmış ormanlık küçük bir tepeydi. Çam ağaçlarının altında
ahşap masalar dikkatli bir şekilde yerleştirilmişti. Siyah kıl
iplikten örülmüş Yörük çadırları ise tepenin sol yanına doğal
yollarla yerleştirilmişti.
Bizi güler yüzü ile park sorumlusu karşıladı.
“Hoş geldiniz!” dedikten sonra ilk sözü;
“Biz buranın muhafızıyız” oldu. “Bu ormanlık alanı
Yörük kültürünün tanıtımı için kurduk. Görüyorsunuz ki
balmumu figürlerimiz sadece Yörük kültürünü temsil etmektedir.
Burada modern çağa ait hiçbir şey bulamazsınız.”
Görünen her şey söylediği gibiydi. Kenara dizilmiş testiler,
eli tırpanlı kadın, erkek figürleri, çadırların orijinaline
uyularak yapılması ve koyun, keçi, tavuk, horoz, ördek gibi
hayvanların barınma yerleri, beslenmesi, kısacası her şey
orijinaline uygundu. İçimden;
“Helal olsun !” dedim. “Çok iyi muhafaza etmişler.”
Jasmine tavukları görünce;
“Yumurtluyorlar mı?” diye parkın müdürüne sordu. Müdür;
“Elbette” dedi. “Gelen misafirlerimize yaptığımız gözleme
içine bu yumurtalardan da kırarız.”
Çay içmek için ahşap bir masa seçip oturduk. Havada
martılar uçuyor ve çığlıkları bize kadar geliyordu. Burası
gerçekten modern yapıların arasında kalmış çok doğal ve
harika bir yerdi. Çaylarımızı yudumlarken dikkatimizi bir
şey çekti; Yüzeyi taşlarla kaplı “saban” bir çam ağacının gövdesine
yaslanmış bize bakıyordu. Jasmine gülerek;
35
KEMİAD
“Çocukluğumda hatırlarım, bunun benzerleri Güney
Kore de vardı” dedi.
“Demek ki ortak kültürlerimiz aynıymış” dedikten sonra
ben de çocukluğumu düşünüp güldüm.
Yörük Parkı yöneticileri Anadolu’da kullanılan her şeyi
buraya taşımış ve muhafaza etmişlerdi. Yörük kültürü bir
harman gibi önümüze serilmişti. Ayrıca Yörük Parkı’nın
en önemli özelliklerinden biri; burası yüksekte olduğu için
Ay Işığı ve plajı buradan muhteşem görünüyordu. Çayımızı
içtikten sonra ayağa kalkıp fotoğraf çekmeye başladık. Bu
fotoların kartpostallık olacağını düşünüyordum.
Çay ikramı için teşekkür ettikten sonra Kemer’de nereleri
gezebileceğimizi sorduk.
“Yürümeyi seviyorsanız marina kıyısından sahili takip
edebilirsiniz” dedi, sonra devam etti; “O yürüyüş yolundan
mutlaka memnun kalırsınız.”
Müdüre böyle güzel bir yeri muhafaza ettikleri için teşekkür
edip oradan ayrıldık.